Sinüzit nedir? Birçok insanın şikayetçi olduğu bu sağlık problemi hakkında sizlere olabildiğince detaylı bilgiler vermeyi amaçlıyoruz. İnternet ortamından yapmış olduğumuz araştırmalar sonucunda detaylı bilgilere ulaşmış bulunmaktayız. Hadi gelin hep birlikte Sinüzitin detaylarına bakalım.

Latince bir kelime olan Sinüs, ”sığ boşluk” anlamına gelmektedir. Toplamda 4 çift olan sinüsler, arasında yer aldıkları kemiklere göre adlandırılırlar. Burnumuzun her 2 tarafında elmacık kemiklerimize yakın olarak bulunan sinüslerin ismi maxiller sinüstür. Başımızın ön kısmını oluşturan frontal kemiğin içerisinde olanlara ise frontal sinüsler denir. Bu iki sinüs dışında ise gözlerimize yakın olarak burnumuzun her 2 tarafındaki sinüslere ise etmoid sinüs denir. Gözlerimizin arka kısmında bulunan ve kafatasının iç kısmında yer aldan sinüs ise sfenoid sinüstür.

Uyarı : Sağlık konularında her şeyden önce doktorunuza başvurmanız en doğrusu olacaktır.

İçindekiler

Sinüzit Nedir?

Kafatasının ve yüz kemiklerinin içine yerleşmiş boşluklar olan sinüslerin, iç kısımları solunum yolu hücreleriyle döşeli bir vaziyettedir. Sinüslerin işlevleri arasında nemlendirme, yabancı partikülleri tutma, solumuş olduğumuz havayı ısıtma, bakterileri tutarak çoğalmalarını engellemek ve mukus salgılamak yer almaktadır.

Sinüzit : Sinüsleri örten hücre tabakasının iltihaplanmasına denir.

Bireyin bu durumu yaşaması halinde sinüslerinin ağzı ödemlenir ve tıkanır. Bunun nedeni ise hem virüsler hem de bakteriler olabilir.

Makalemizde detaylı bir biçimde anlatacağımız Sinüzit temelde 4 alt grupta incelenmekte olan bir sağlık problemidir. Bunlar ise;

Akut Rinosinüzit
Subakut Rinosinüzit
Rekürren Akut Rinosinüzit
Kronik Rinosinüzit

şeklindedir. Peki bu 4 alt grubun tanımları nelerdir? Gelin hep birlikte bakalım.

Akut Rinosinüzit : Bir anda başlayan ve en fazla 4 hafta içerisinde normale dönen sinüzit biçimidir.

Subakut Rinosinüzit : Bir üstteki Akut Rinosinüzitin en fazla 12 hafta süresince devam eden biçimidir. Fakat bu süre zarfı sonunda sorunun ortadan kalkmış olacağı belirtilmektedir.

Rekürren Akut Rinosinüzit : Bir sene içerisinde en az 1 hafta süresince belirtilerin devam ettiği, dört veya daha fazla akut sinüzit atağının meydana gelmesini ifade etmektedir.

Kronik Rinosinüzit : Söz konusu sinüzit ile ilgili bulgu ve belirtilerin 12 haftadan daha fazla bir süre boyunca devam etmesi halinde bu durum kronik rinosinüzit adlandırılır.

Sinüzit Neden Olur?

Bireyin sinüzit gibi bir problemle karşılaşmasının birçok nedeni olabilir. Genelde sinüzitin meydana gelmesinin sebepleri bireye ait bazı faktörler ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır. Bireylerin karşılaşmış oldukları Akut sinüzitin en çok karşılaşılan nedeni virüslerdir. Bu durum genellikle kendini sınırlama eğilimindedir. Soğuk algınlığı gibi bir sağlık problemini yaşayan kişilerin yaklaşık olarak yüzde 90’ında sinüzite dair bulgu ve belirtilere rastlanılmaktadır.

Alerjik bir bünyeye sahip olan bireyler atopik olarak sınıflandırılmaktadır. Bu kişiler sıkça sinüzit atakları ile karşılaşabilmektedir. Bu durumun ortaya çıkmasında ise hayvan tüyleri, toz, hava kirliliği ve sigara dumanı gibi çevresel etkenler ön plandadır. Ayrıca alerjiler aynı zamanda kronik sinüzit gelişimine sebep olur. Kronik sinüzite sebep olan diğer faktörler ise burun eğriliği, bağışıklık sistemi yetersizliği, geniz eti ve kuvvetli sümkürmedir.

Yukarıdaki bilgilerin yanı sıra sürekli su altında kalan yüzücülerde de sinüzit gelişebilir. Tüm bu bilgilere ek olarak burnumuzda bulunan tümör ve polipler, burundaki anatomik anormallikler, yabancı cisim ve diş enfeksiyonları da sinüzite sebep olan faktörler arasındadır.

Sinüzit isimli bu sağlık problemi her bireyde karşılaşılabilen bir durumdur. Bazı çeşitli durumlar ve rahatsızlıklar halinde kişide sinüzit gelişimine karşı bir yatkınlık söz konusu olabilir.

Burnumuzun orta kısmında bulunan duvar yapısı septum olarak adlandırılır. Septumun sola ya da sağa doğru yatık olmasına ise septum deviasyonu denmektedir. Septum deviasyonu olan kişilerde burnun bir tarafından hava geçişinin engellenmesinden ötürü kapalı bir ortam oluşmaktadır ve bu kapalı ortamda mikroorganizmaların üremesi kolaylaşabilir.

Yukarıda bahsetmiş olduğumuz Septum deviasyonu dışında diğer bazı durumlardan ötürü de bireylerde sinüs enfeksiyonu oluşabilmektedir. Bahsi geçen durumlar ise şöyledir;

Küf maruziyeti
Tütün kullanımı
Yakın tarihte geçirilmiş olan üst solunum yolu enfeksiyonu
Uçakla sık seyahat etmek
Nazal polipler
Zayıflamış bağışıklık sistemine sahip olma
Kistik fibrozis
Alerji öyküsü

Akut Sinüzit Nedir?

Akut sinüzit : Elmacık kemiği, alında ve göz çevresinde doluluk hissi ve burun tıkanıklığı ile seyreden kısa süreli sinüs inflamasyonunu ifade etmektedir. Bu tür bir sinüzit genellikle viral solunum yolu enfeksiyonlarının ardından meydana gelmektedir. Mantarlar ve bakteriler dışında virüsler de sinüzite yol açabilen mikroorganizmalardır.

Parainfluenza virüsü, rhinovirüs, influenza virüsü ve adenovirüsü viral akut sinüzit etkenlerinden en çok olarak karşılaşılanlarıdır. Moraxella catarrhalis, haemophilus influenzae, streptococcus pneumoniae gibi bakteriler ise akut bakteriyel sinüzüte sebep olarak mikroorganizmalar olarak örnek gösterilebilirler. Ayrıca mantarların akut sinüzite sebep olması nadir olarak görülen bir durumdur ve özellikle bağışıklık sistemi ile ilgili problemleri olan bireylerde akut sinüzit etkeni olarak mantarlar tespit edilebilir.

Yukarıdaki bilgilere ek olarak enfeksiyon etkenleri dışında alerjik durumlar; vücut içi salgıların oldukça koyu kıvamda olduğu kistik fibrozis gibi genetik hastalıklar, geniz eti enfeksiyonları ve nazal polipler sebebiyle de bireylerde akut sinüzit gelişebilir.

Bahsi geçen problemin oluşması sonrasında bireylerde şu aşağıda saydığımız bazı belirti ve bulgular ortaya çıkar;

Bireyin burnunda tıkanıklık ve dolgunluk
Boğaz ağrısı
Burun akıntısının koyu kıvamda olması
Geceleri kötüleşen öksürük
Geniz akıntısı
Kişinin baş ağrısı yaşaması
Yüz bölgesinde bulunan sinüslerde basınç hissi
Diş ağrısı yaşamak
Kulak ağrısı
Tat ve koku duyusu ile ilgili problemler
Ağızda koku
Halsizlik

Yukarıda saymış olduğumuz belirtiler arasından şu üçü akut sinüzit için tanısal öneme sahiptir. Burun akıntısının koyu kıvamda olmasına eşlik eden burun tıkanıklığı ve yüz bölgesinde basınç hissi ya da dolgunluk ve ağrı bu üç belirtiyi oluşturmaktadır. Bireyin baş ağrısı yaşaması tek başına akut sinüzit için tanısal öneme sahip değilken, yüzdeki dolgunluk hissi bazı zamanlarda akut sinüzit tanısı için tek başına yeterli olabilmektedir. Ayrıca virüslere bağlı olarak meydana gelen akut sinüzit olguları genellikle 3-5 gün içerisinde gerileme eğilimindedir.

Belirtilerin 10 gün veya daha uzun bir süre boyunca devam etmesi ya da bir süreliğine hafifleme eğilimi gösterdikten sonra tekrardan kötüleşmesi, bu belirtileri taşıyan kişilerde bulunan sinüzitin altında yatan sebebin bakteriyel bir enfeksiyon olduğuna işaret edebilir.

Akut bakteriyel sinüzit yaşayan çocuklarda ise yetişkin kişilerden farklı olarak söz konusu belirtilerin yanında ateş de görülebilir. Çocuğun burun akıntısı ilk zamanlar sıvı kıvamındayken zamanla koyulaşır. Akut bakteriyel sinüzit gelişen bireylerin yaklaşık olarak yüzde 80’inde geçirilmiş bir üst solunum yolu enfeksiyonu öyküsü mevcuttur.

Kronik Sinüzit Nedir?

Bireyin yaşamış olduğu sinüzit olgusu 12 haftadan daha fazla sürüyorsa şayet kronik hale geldiği kabul edilir. Kronik sinüzit, yapısal faktörler, enfeksiyon hastalıkları ve iltihabi durumların bir araya gelmesi sonucunda oluşur.

Sigara dumanı, toz ve küf gibi çevresel faktörlerden alerjenler ve solun yollarındaki mukusun temizlenmesinden sorumlu olan silya yapılarındaki fonksiyon kaybı sonrasında bireyde kronik sinüzit oluşabilir. Bu sebepler dışında astım hastalarında veya kulak enfeksiyonlarının seyri sırasında da kronik sinüzit ile karşılaşılabilir.

Kronik sinüzite sebep olabilen alerjik nedenlerin başında saman nezlesi gelir. Çevresel alerjen faktörler arasında yer alan çeşitli kimyasallar ve polen de burun içi mukozada iltihaplanmaya neden olarak kronik sinüzit oluşumuna sebep olabilir. Ayrıca solunum yollarında kronik bir iltihabi yanıt oluşturması sebebiyle astım hastalığı da bir diğer kronik sinüzit nedenidir. Saymış olduğumuz bu durumlar dışında reflü hastalığına sahip olan bireylerde de kronik sinüzit meydana gelebilir.

Kronik sinüzit oluşan bireylerde birçok bulgu ve belirti ortaya çıkabilir;

Bireyin koku ve tat almasında sorun
Koyu kıvamlı mukusun burunda tıkanıklığı sebep olması
Sarı-yeşil renkli geniz ve burun akıntısı
Yanak, alın ve göz bölgesinde hissedilen rahatsızlık ve gerginlik hissi
Burundan mukusun genze doğru sızması (Postnazal damlama olarak tanımlanır)
Diş ve çene ağrıları
Bulantı hissi
Baş ağrısı
Kulak ağrısı
Aşırı derecede yorgunluk

Sinüzit belirtileri ortaya çıkan bireylerde söz konusu belirtilerin uzun süreli bir hal alması ve müdahale edilmemesi durumunda bu hastalık ilerleyerek bazı ciddi sağlık problemlerinin gelişmesine sebep olabilir. Uzun süre devam eden sinüzite bağlı olarak bireyin sürekli nefes alıp vermede zorlanması vücudun yeterli miktarda oksijen alamamasına sebep olur ve bu durum kişinin sürekli olarak kendisini yorgun hissetmesine neden olabilir.

Yukarıdaki durum dışında müdahale edilmeyen sinüzit olgularında oldukça ciddi bazı sağlık sorunları baş gösterebilir;

Sinüslerde meydana gelen enfeksiyonun göz bölgesine sıçraması sonucunda ortaya çıkabilecek apselere ya da deri enfeksiyonlarına bağlı olarak oluşan görme problemleri
Sinüslerin beyin zarlarına yakın bir noktada olması nedeniyle beyin zarlarının iltihaplanması anlamında gelen menenjitin gelişmesi
Kafatası kemiklerinin enfeksiyonu
Kokunun beyinde algılanmasından sorumlu olan olfaktör sinirin etkilenmesine bağlı olarak bireyin kalıcı şekilde koku hissini kaybetmesi

Makalemiz boyunca görmüş olduğunuz gibi günlük yaşamda karşılaşabildiğimiz ve çevremizdeki birçok insanın şikayetçi olduğunu duyduğumuz sinüzit bazı sağlık problemlerine yol açabiliyor. Lütfen herhangi bir sağlık problemini yaşadığınıza dair bir şüphe duymanız halinde mutlaka doktora danışınız.

Şu makalemizi de okumak isteyebilirsiniz. Madefix Merhem

Bu makaledeki tüm bilgiler internet ortamında yapmış olduğumuz araştırmalar sonucunda elde edinilerek siz değerli ziyaretçilerimize sunulmuştur.